” KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKALARI KONFEDERASYONU (KESK) MERSİN ŞUBELER PLATFORMU HER HAFTA CUMARTESİ GÜNÜ YAPTIKLARI KHK MAĞDURLARI İÇİN YİNE ÖZGÜR ÇOCUK PARK’INDA BASIN AÇIKLAMASI GERÇEKLEŞTİRDİ.
(YETİŞ HALK HABER)HAYDAR COŞKUNFIRAT
KESK Dönem Sözcüsü ve Büro Emekçileri Sendikası (BES) Mersin Şube Başkanı Murat Doğan “‘AKP hükümeti OHAL’i fırsata çevirerek on binlerce kamu emekçisinin çalışma hakkını herhangi bir yargısal süreç işletmeden, savunma almadan ve somut belge bilgiye dayanmadan ve evrensel güvenceleri ihlal ederek ellerinden aldı ve ihraç etti.” açıklamasını yaptı.
15 Temmuz sonrasında OHAL ve KHK kapsamında mağdur olanların hakları için mücadelesini sürdürmeye devam ediyor.
Çalışma hakkının, her insanın insan onuruna yakışır bir hayat idame ettirebileceği iş ve gelire sahip olma hakkını ifade eder ve anayasamızın 70. Maddesinde kamu hizmetine girme hakkı olarak tanımlanmış ve güvence altına alındığını vurgulayan, BES Mersin Şube Başkanı Murat Doğan; “Uluslararası mevzuat açısından da İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 23. ve 24. maddelerinde, Avrupa Gözden Geçirilmiş Sosyal Şartında, ILO temel sözleşmelerinde ve ülkemizin de taraf olduğu daha birçok uluslararası hukuk metinlerinde açık ve net ifadelerle düzenlenmiştir.” ifadesini kullandı. “KOMİSYONUN DERHAL LAĞVEDİLMESİNİ İSTİYORUZ”
KHK’lar eliyle ve Resmi Gazete’de isimlerinin yayınlanmasıyla on binlerce kamu emekçisi ihraç edildiği belirten Doğan; “İktidarın ihraçlara ilişkin tüm itiraz yollarını kapatması içeride ve dışarıda itirazların yükselmesine neden olunca ve AİHM’e on binlerce başvuru yapılınca hızla bir oyalama mekanizmasına ihtiyaç duyuldu.
OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu, 23 Ocak 2017 günü 685 sayılı OHAL KHK’si ile iki yıllık süre içinde kamudan ihraç edilmiş yüz binlerce kamu emekçisinin ihraç başvurularını değerlendirmek ve karar altına almakla görevlendirilmişti. 23 Ocak 2022 itibariyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu beşinci yılını doldurdu. Sürenin son gününde yine bir Cumhurbaşkanı kararı ile komisyonun görev süresi bir yıl daha uzatıldı. Bu kararla Komisyon üyeleri çift maaş almaya, haklarında karar verilmeyi bekleyenlerin uğradığı zulümün ise devamına karar verilmiş olundu. Bu kararı protesto ediyor ve komisyonun derhal lağvedilmesini istiyoruz.” şeklinde belirtti.
“GECİKEN ADALET ADALET DEĞİLDİR”
OHAL KHK’ları eliyle ihraç edilen 4.239 KESK’li işlemin iptali için komisyona başvurduğu açıklayan Doğan; “ Komisyon aradan 5 yıl geçmesine rağmen hala 1.493 dosyayı karara bağlamamıştır. Karara bağlanan başvurulardan 1.606’sı RET, 1.140’ı KABUL edilmiştir.Ne acıdır ki, aralarında Yapı Yol Sen Mersin Şube Yöneticisi Abdulvahap Alptekin ve Eğitim Sen Tekirdağ Şube Sekreteri Kazım ÜNLÜ vefat ettikten sonra, hafta içinde komisyon kararıyla “GİDEMEYECEKLERİ” görevlerine iade edilmişlerdir. Bu arkadaşlarımızla birlikte tam sayısı bilinmemekle birlikte en az 17 kişi yaşamlarını yitirdikten sonra “gidemeyecekleri” işlerine iade edilmişlerdir. Hepsini saygıyla anıyoruz. Bir kez daha haykırıyoruz ki, Geciken Adalet Adalet Değildir. KHK’lar gidecek Biz kalacağız.” ifadesini kullandı. Doğan; “Aralarında EĞİTİM SEN Adana Şubesi üyesi, Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyelerinden, Barış İçin Akademisyenler imzacısı, “görülen lüzum üzerine” denilerek dönemin bitmesine üç hafta kala görevine son verilen Dr. Mehmet Fatih TIRAŞ ve Diyarbakır Çocuk Hastanesi’nde çalışırken KHK’yle görevinden ihraç edilen SES üyesi Fatma Demirel’in de olduğu 100’den fazla insanımız ihraç sonrası yaşadıkları ağır sorunlar nedeniyle içine girdikleri çıkmazdan kurtulamayarak intihar etmişlerdir.” açıklamasını yaptı. “BARIŞ AKADEMİSYENLERİ YÜZ AKIMIZDIR” RET edilen başvurulardan 344’ü Barış Akademisyenlerine ait olduğunu ve 50 dosyanın ise karara bağlanmayı beklediğini açıklayan Doğan; “ Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen Barış Akademisyenlerine ilişkin OHAL Komisyonu’nun iktidarın talimatı ile aldığı anlaşılan RET kararları açıkça suçtur. Anayasa Mahkemesi’nin kararını tanımayan Komisyon, iktidarın suçuna ortak olmuştur. Bir kez daha belirtmek isteriz ki, Barış Akademisyenleri yüz akımızdır ve emekçilerin de temel talebi olan barışı sahiplenmeye, düşünce özgürlüğünü savunmaya devam edeceğiz.
‘KOMİSYONUN RET’LERİNİ REDDEDİYORUZ! ONLAR GİDECEK, BİZ GERİ DÖNECEĞİZ’.”
İfadelerini kullandı. 7145 SAYILI KANUN Doğan şöyle devam etti; “Komisyonun verdiği ret kararlarına itirazlar için iktidar tarafından özel olarak oluşturulan idare mahkemelerinin şu ana kadar verdiği kararlarda da hukuk normlarının işletildiğine dair umut vermemektedir. İktidarın OHAL’i fiilen devam ettirme uygulamalarından biri de 7145 sayılı Kanun’un 26. maddesiyle 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 35. Madde eliyle devam ettirilen ihraçlardır. Uygulama en çok da iktidarın sendikal hak ve özgürlükler karşıtı politikalarını eleştiren, tutum alan KESK’lileri hedef almaktadır. Geçici 35. Madde eliyle şu ana kadar 98 KESK’li bakanlıklar oluru ile ihraç edilmişlerdir. Son olarak EĞİTİM SEN Diyarbakır üyelerinden 21’i bu şekilde işlerinden edilmiş, okul ve öğrencilerinden uzaklaştırılmışlardır.” Dedi
. “HUKUKİ MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Yasaklamalar, zulüm, faşizan baskı ve uygulamalar iktidarın siyasal ömrünü kısaltmaktan başka bir işe yaramadığını belirten Doğan; “İşçi sınıfının, emekçilerin yüzyıllardır bin bir türlü bedel ödeyerek elde ettiği hak ve özgürlüklerin hangi gerekçe ile olursa olsun ortadan kaldırılmasına yönelik girişimlere karşı fiili ve meşru mücadele hakkımızı sonuna kadar kullanacağız. Bu anti demokratik uygulamalara karşı fiili, meşru ve demokratik direnişimizi ve hukuki mücadelemizi her ne pahasına olursa olsun, tüm zorlukları göğüsleyerek sürdüreceğiz. Bu vesileyle bir kez daha çağrıda bulunmak istiyoruz; Hukuka ve uluslararası sözleşmelere aykırı, etkin olmayan, denetlenemeyen, kendisini anayasa ve yasalar üstü gören, hükümetin bir organı gibi çalışan ve idari bir mekanizma olan OHAL Komisyonu derhal lağvedilmelidir. Ret kararları iptal edilmeli, haklarında memuriyeti engelleyen herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte görevlerine iade edilmedir.” ifadelerini kullandı.
“MANEVİ HAK KAYIPLARI KARŞILANMALIDIR”
‘Özel yetkilendirilmiş idare mahkemelerinde devam eden dosyalar ve bu mahkemelerin ret etmesi üzerine istinaf’a veya Danıştay’a giden dosyalar geri çekilmeli’ diyen Doğan şunları da ekledi; “ Hukuksuz ihraçlardan dolayı mağdur olan tüm kamu emekçilerinin maddi, manevi hak kayıpları karşılanmalıdır. 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 35. Madde eliyle yapılan ihraç uygulaması derhal sona erdirilmelidir. İş güvencesi iktidarın sopası haline getirilmemeli, sendikal örgütlenme önündeki engeller kaldırılmalıdır.” dedi. ‘İktidar başta örgütlenme, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlüklere yönelik baskı politikalarına son vermeli, ceza ve soruşturmaları durdurmalı’ diyen Doğan sonrasında hep bir ağızdan
, ‘BİZ KAZANACAĞIZ, GERİ DÖNECEĞİZ’ sloganı atarak açıklamasını sonlandırdı.